insan ayarlı

7 Nisan 2019 Pazar

Güneş Diye bir Yıldız (Astronomi-1)

Bu bölümde sadece Güneş hakkında biraz fikir sahibi olmaya çalıştık. Diğer astronomik cisimlerden çok az bahsettik. Sadece bir cismi anlamak bile oldukça zor oldu.

cause worldwide meltdown


Dünya atmosferi dışında gerçekleşek tüm cisimleri ve olayları inceleyen bilim dalına Astronomi (Gökbilim) denir.

Bir bütün olarak Evren'i ele alan bilim dalına Kozmoloji (Evren bilim) denir. Yunanca düzen manasındaki  "kozmos" ile söylev manasındaki "logia"nın birleşimidir.

Kütle çekim kuvveti sayesinde birbirine bağlı, yıldız, yıldızlararası toz, plazma ve karanlık maddeden oluşan sisteme Gök Ada ya da Galaksi denir.

Işık Yılı, ışığın bir yılda katettiği mesafedir. 9.460.730.472.580 km

Bazı mesafeler:
  • Dünya - Ay: 1.5 ışık saniyesi
  • Dünya - Güneş:  8 ışık dakikası
  • Güneş sistemini kuşatan Oort Bulutu'nun çapı: 2 ışık yılı.
  • Dünya - Proxima Centauri (Güneş'ten sonraki en yakın yıldız): 4.2 ışık yılı
  • Samanyolu Galaksisi'nin çapı: 100.000 ışık yılı.
  • Dünya - Andromeda Galaksisi: 2.3 milyon ışık yılı

Güneş Sistemi

Güneş Sistemi'nin oluşumu ile ilgili şu anda en çok kabul gören model Güneş Bulutsusu Disk Modeli'dir.

Güneş Sistemi 4.5 milyar yıl önce, bir çok ışık yılı çapında karanlık ve soğuk bir gaz ve toz bulutu şeklindeydi. Kendi kütle çekimi etkisiyle merkezine doğru çökmeye ve kendi etrafında dönmeye başladı. Dev bir dönen diske dönüştü. Bu dönüş esnasında birbirine çarpan uzay tozları giderek daha büyük öbekler oluşturmaya başladı ve zamanla şu anki gök cisimlerini oluşturdular. Oluşumun sıralaması kısaca şöyledir:
  1. Büyük bir gaz ve toz bulutu toplanmaya ve yavaş yavaş dönmeye başlar.
  2. Bulut yassılaşıp dönen bir diske dönüşür. Daha yoğun, daha sıcak olan merkez Güneş'e dönüşür.
  3. Güneş ışınım yaparak İç Güneş Sistemi'ni ısıtır.
  4. Gezegencikler oluşur ve nihayetinde Güneş Sistemi meydana gelir.
Güneş'in oluşumu ile ilgili bir biriyle çelişen ya da tamamlayan daha bir çok teori var. Mesela teorilerden biri ne göre Güneş kendi ikiziyle beraber doğdu. Bu ikiz kimse tarafından tespit edilemedi çünkü çok uzun zaman önce Smanyolu'nun derinliklerine kaçtığı düşünülüyor ama bir adı var - Nemesis.

Güneş Sistemi, Güneş, 8 gezegen, 166 gezegen uydusu, 5 cüce gezegen, 6 cüce gezegen uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük gök cisimleri kategorisine, asteroitler, Kuiper kuşağı cisimleri, gezegenlerarası toz, kuyruklu yıldızlar ve gök taşları girer.

Şu an en çok kabul gören Nice Modeli'ne göre, Satürn, Uranüs ve Neptün, Güneş'e bugün olduğundan çok daha yakınlardı. Bu üç büyük gezegen diğer cisimleri içeri çekti ve kendileri dışarı doğru açılmaya başladılar. Bu arada Jüpiter'in kütle etkisiyle karşılaşan cisimlerin bir kısmı Güneş Sistemi'nin kenarına itildiler. Bugün görünen sistem, en dıştaki üç gezegen - Satürn, Uranüs, Neptün - büyük bir madde diskini süpürünce meydana geldi.

Güneş'in ve gezegenlerin orantılı büyüklükleri aşağıda görselleştirilmiştir.



Güneş Sistemi'nde Güneş etrafında dönen cisimlerin yörüngeleri tam olarak dairesel değil, eliptiktir. Örneğin Dünya'nın Güneş'e mesafesi 147 ile 150 milyon km arasında değişmektedir. Bunların detaylarından ileriki yazılarımızda bahsedeceğiz.

Aşağıdaki olağanüstü siteyi, Güneş Sistemi'ndeki mesafeleri canlandırabilmeniz için muhakkak incelemenizi öneririz.

http://joshworth.com/dev/pixelspace/pixelspace_solarsystem.html


Plazma

Maddenin üç hali var olarak bilinir: katı, sıvı, gaz. Aslında dördüncü bir hali daha vardır ve Evren'deki maddelerin %99'u bu haldedir; Plazma.

Katı bir madde'nin elektron hareketi ve dolayısıyla enerjisi düşüktür. Madde ısı aldıkça, elektron hareketleri artar ve madde sıvı haline geçer, Benzer şekilde, daha da ısınırsa gaz halini alır. Eğer gaz daha da fazla enerji alırsa, atom çekirdeği elektronları yörüngede tutmayı başaramaz ve maddenin dördüncü hali meydana gelir. Bu halde madde, bağımsız dolaşan atom çekirdeklerinden ve elektronlardan meydana gelir. Enerjisi yüksek olduğu için son derece reaktiftir.

Tesla tarafından icat edilen plazma küreleri basit bir mantıkla çalışır. Bir soy gaz (örneğin argon), bir küre içine son derece düşük basınçta (~0.001 bar) koyulur ve merkezdeki elektrot sayesinde plazma haline sokulur.


Güneş diye bir yıldız

Büyük oranda hidrojen ve helyumdan oluşan enerji saçan plazma kürelerine yıldız denir. Güneş orta boyutta bir yıldızdır. Yüzde birin altında oksijen, karbon, demir, neon, azot, silikon, magnezyum ve kükürt de içerir.
  • Çapı: 1.392.045 km (Dünya'nın 109 katı)
  • Ekvatoral çevresi: 4.379.000.000 km (Dünya'nın 109 katı)
  • Basıklığı: 0.000009 (tam küreye oldukça yakın)

  • Yüzey alanı: 6.090.000.000.000 = 6.09*10^12 km2 (Dünya'nın yaklaşık 12.000 katı)
  • Hacmi: 1.410.000.000.000.000.000 = 1.41*10^18 km3 (Dünya'nın yaklaşık 1.300.000 katı)
  • Kütlesi: 1.988.500.000.000.000.000.000.000.000 = 1.9885*10^27 ton (Dünyan'nın yaklaşık 333.000 katı)
  • Ortalama yoğunluğu: 1.408 g/cm3 (Dünyanın yaklaşık 1/4'ü)
  • Ekvator yüzeyindeki yerçekimi: 274m/s2 ( Dünya'nın yaklaşık 27 katı)
  • Fotosfer (ışık küre) sıcaklığı: 4.500 - 6.000 K (yaklaşık 4.230 - 5.730 C)
  • Korona (taç küre) sıcaklığı: 5*10^6 K.
  • Eksenel eğiklik (tutulum düzlemine): 7.25 derece. (Tutulum düzlemi: Dünyanın güneş etrafında izlediği yörünge)
  • Dönme hızı (ekvatorda): 7.284 km/s
Güneş Sistemi'nin kütlesinin %99.9'unu Güneş oluşturur. (Geri kalanın %90'ını da Jüpiter ve Satürn oluşturur). Samanyolu Galaksisi'ndeki bu sisteme Güneş Sistemi denmesi pek garip değil.

Güneş, Dünya'dan çok parlak gözükür ancak gün doğumu ve gün batımı esnasında kırmızı görünmeye başlar. Bunun sebebi Güneş ışıklarının, Dünya atmosferinde saçılmasıdır. Ancak beyaz ışık içindeki yüksek enerjili mavi ışık daha fazla, kırmızı ışık daha az saçılır ve ufuktaki nesneleri daha ziyade kırmızı görmemize sebep olur.


Güneş'in Hareketleri

Güneş'in üç farklı hareketi vardır.

1) Kendi etrafında döner - 2 km/sn
2) Sistemi ile birlikte Samanyolu Galaksisi içinde galaksi merkezi etrafında döner - 220 km/sn
3) Sistemi ile birlikte diğer yıldızlara referansla hareket eder (Solar Apex) - 20 km/sn

Solar Apex, eliptik bir yörüngede değildir. Aslında bir sürüklenme hareketidir. Sistem geçtiği yerden bir daha geçmez.


Sarı Cüce

Güneş G tayf sınıfında, sarı cüce bir anakol yıldızıdır. Samanyolu'ndaki 400 milyar yıldızın 14 milyarı Güneş ile benzer kütlelerde ve özelliklerdedir. Yani hiç bir özel durumu yok Güneş'in.


Güneş'in Yörüngesi

Güneş dahil olduğu Samanyolu Galaksisi'nde yörüngesini yaklaşık 230 milyon yılda tamamlar. Bu esnada farklı Uzay ortamlarında seyahat eder. 100 bin yıla yakın bir süredir (50 bin ile 150 bin arasında farklı değerler mevcut), "Yerel Yıldızlararası Bulut"içinde yol almaktadır.

Aşağıdaki görsel, Güneş Sistemi'nin Samanyolu Galaksisi'ndeki yeri görülebilir. Galaksi'nin Orion Kolu'ndadır.




Yerel Yıldızlararası Bulut

Yerel Kabartı olarak da adlandırılır. 30 ışık yılı genişliğindedir. Dünya'nın daha 10 bin ile 20 bin yıl kadar bu bulutun içinde kalması beklenmektedir. Güneş ile bulut aksi yönlerde hareket etmektedir. Çok seyrek gaz ve tozdan oluşmuştur - 0.26 atom / cm3. (Bu konulardan sonraki yazılarda daha detaylı bir şekilde bahsetmeye çalışacağım.)

Yaşanabilir Bölge

Yaşanabilir Bölge (Habitable Zone), çok basit olarak suyun sıvı olarak bulunabileceği bölgedir. Eğer yıldıza çok yakınsa, hep gaz halinde, çok uzaksa buz olarak bulunmak zorundadır. Güneş Sistemi için Venüs bu sınırın hemen dışındadır. Mars ise dış sınırının hemen içindedir.








Kozmik Adresimiz

Dünya

Güneş Sistemi

Samanyolu Galaksisi

Yerel Galaktik Grup: 54 galaksinin oluşturduğu, galaksiler grubudur. 10 milyon ışık çapındadır ve kütle çekim merkezi Samanyolu ile Andromeda Galaksileri arasındadır.

Yerel Süper Küme / Başak (Virgo) Süper Kümesi: En az 100 galaktik küme içerdiği tahmin edilen süper küme

Evren


Güneş'in Diğer Gezegenlerden Görünen Büyüklüğü

Gök cisimlerinin gökyüzünde gördüğümüz büyüklüğe açısal büyüklük denir. Örneğin ay da güneş de büyüklükleri çok farklı olmasına rağmen, mesafeden ötürü gökyüzünde 0.5 derecelik bir büyüklüktedir.

Güneş'in diğer gezegenlerden bakıldığında göründüğü büyüklüğün karşılaştırması aşağıda verilmiştir.


Güneş'in Geleceği

Güneş için henüz gençliğinde diyebiliriz. Önünde uzun parlak bir gelecek var ama ne olursa olsun, o da yaşlanacak ve ölecek gibi duruyor.

Güneş şu anda sağlıklı bir yıldız gibi, çekirdeğindeki füzyon tepkimeleri sayesinde enerji üretiyor.(Güneş'in sıcaklığı ve parlaklığı hep değişmekteydi ve bundan sonra da değişmeye devam edecektir.)



Ancak helyuma dönüştürülecek hidrojen kalmayınca ne olacak? Çekirdek yıldızın tüm hayatı boyunca ürettiği helyum ile dolacaktır. Enerji üretimi duracaktır. İşte bu kütle çekiminin zaferi anlamına gelir. Zaten sürekli içe doğru büzülmek isteyen Güneş, füzyonun dışarı baskısına nihayetinde üstün gelecektir. Güneş çökmeye ve küçülmeye başlar. O kadar çok sıkışır ki, bu sıkışma esnasındaki sürtünmeden dolayı helyum çekirdekleri 100 milyon C'ye kadar ısınırlar. Artık helyum çekirdekleri füzyona başlar ve karbon oluştururlar. Bu enerji hidrojen-helyum füzyonuna göre çok daha fazla enerji üretir.

Yıldız tekrar genişlemeye başlar. Bu genişleme helyum-karbon füzyonunun enerjisi sayesinde eskisinden çok daha fazla olur - çapı öncekinin 200 katına çıkar. Artık çok daha fazla ısı üretip, yayıyordur ama bir yandan da yüzeyi çok genişlediği için de yüzey sıcaklığı yarıya düşmüştür. Daha kırmızı görünmesinin sebebi budur. Bu sürecin helyum-karbon-oksijen-silikon-kükürt diye gitmesi beklenir. Ancak karbondan sonra Güneş'in kütlesi yeterince büyük değildir. Muhtemelen beyaz bir cüceye dönüşecektir. Teorik olarak yıldızlar daha sonra tamamen ölüp kara cüceye de dönüşebilirler ancak bunun için kütlesinin Güneş'inkinin %80'inden daha az olması gerekir. Bunun için gereken süre de Evren'in yaşından fazla olduğundan şu anda gözlenebilir biz kara cüce bulunmamaktadır. (Yıldızların çeşitlerini, değişimlerini ileride daha detaylı incelemeye çalışacağız)


Güneş Katmanları

Güneş katmanları aşağıdaki şekilde görselleştirilmiştir. Daha ayrıntılı bilgi aşağıda verilmiştir. Bazı kaynaklarda Fotosfer de Atmosfer'in bir parçası olarak kabul edilir. Bu durumda Güneş temel olarak İç Küre ve Atmosfer'den oluşmaktadır diye düşünebiliriz.



Çekirdek

Güneş'in merkezinden çapının yaklaşık %20'sine kadarki kısmı çekirdek oluşturur.

  • Ortalama yoğunluğu: 150 g/cm3 (dünyadaki suyun yoğunluğunun 150 katı)
  • Sıcaklık: 13.600.000 K
Nükleer füzyon çekirdekte gerçekleşir. Diğer katmanlar dışarıya doğru ısı transferi neticesinde ısınır.

Güneş Enerjisi

Dünya'dan Güneş'e bakıldığında görülebilen katman, 5.500 C sıcaklığında, 500km kalınlığındaki gazdan oluşan bir üst tabakadır. Güneş'te enerji füzyon sayesinde üretilir. Hidrojen atomları birleşerek helyum atomlarını oluşturur. Bu birleşme esnasında açığa çıkan enerji Güneş'i sıcak tutar. Ancak bu olay çok aşamalı olarak kontrollü devam eder. İlk aşamada iki proton bir araya geldiğinde, bir tanesinin nötrona dönüşmesi gerekir. Bu olayın gerçekleşme ihtimali çok düşüktür (ortalama olarak 10^10 yılda bir). Bu da Güneş'in hemen kendini tüketmesini engeller. Güneş'in 4-5 milyar yıl daha böyle yanmayı sürdürebileceği düşünülüyor. Yine de Güneş füzyon tepkimesi sonucu her saniye 4.5 milyon ton kütle kaybeder.

Güneş'te serbest halde 8.9*10^56 hidrojen çekirdeği yani proton bulunur. Her saniyede bunların 3.4*10^38 kadarı helyum çekirdeğine dönüşür. Saniyede 3.83*10^26 Watt (9.15*10^13 ton TNT'nin patlamasına eş değer enerji) açığa çıkar. Bu enerji miktarı güneşin kütlesinin yanında çok ufaktır. İnsan vücudu kütle başına Güneş'ten milyonlarca kat fazla ısı üretir.

Güneş'tekine benzer enerji santralleri kurmak çok akıllıca değildir. 1 GW'lık bir santral için kilometrelerce küplük bir hacimde, milyonlarca ton plazma gerekecektir. Dünya'da şu anda kullanım için çalışır halde füzyon reaktörü bulunmamaktadır ama prototipler vardır. Füzyon reaktörleri, şu an mevcut yaklaşık 400 fizyon reaktörüne mükemmel bir alternatif olacaktır çünkü füzyon sonucunda radyoaktif atık oluşmamaktadır.

Güneş veya diğer yıldızlar, füzyon hızını ayarlayan mükemmel bir dengede çalışır. Füzyon hızlı gerçekleştiğinde, çekirdek fazla ısınacak ve genişleyecektir, bu da hızı düşürecektir. Füzyon yavaş ilerlerse, çekirdek büzülür ve füzyon hızının tekrar artmasına sebep olur.


Foton

Foton ışığın temel birimi aynı zamanda elektromanyetik ışınların temel parçaçığıdır. Foton ne olduğunu anlamak başlı başına çok kapsamlı bir altyapı gerektirir. Burada sadece basitçe değinilecektir. Fotonun garip özellikleri şöyledir:
  • Durgun halde kütlesi sıfırdır.
  • Kütlesi sıfır olmasına rağmen kütle çekiminden etkilenir.
  • Işık hızıyla hareket eder.
  • Parçacık gibi etkileşime girebilir.
  • Dalga olarak yayılabilir.
Çekirdektei füzyon sonucunda açığa çıkan yüksek enerjili fotonlar (kozmik ışınlar, gama ve x ışınları), plazmanın içinde her 1 cm'de bir sürekli emilerek rastgele yönlere çok az enerji kaybederek tekrar yayılır. Işın sürekli zig zaglar çizer, gelişi güzel yönlere yayılır. Bu nedenle fotonların Güneş'in yüzeyine ulaşması ortalama 171.00 yıl kadar bir süre alır. Bu süre 10 milyon yıllara kadar çıkabilir.

Yani 1.5-2 saniyede ışık hızında (300.000 km/s) alması gereken mesafeyi 0.0015 mm/s hızla ilerleyerek de alabilir.

Fotonlar görünür ışık olarak Güneş'ten ayrılırlar. Her gama ışını, milyonlarca ışık fotonuna dönüşerek Güneş'i terkeder.

Bu kadar şeyi bilmek aslında mümkün değil gibi duruyor. Mümkün kılan şey nötrinolar...


Nötrino

Son derece küçük, neredeyse sıfır kütleli (elektronun 10 milyonda biri), yüksüz parçacıklardır. Evrende sürekli meydana gelen proton-nötron bozunmasının sonucunda ortaya çıkarlar ve başka hiç bir parçacıkla etkileşime girmezler. Işık hızına yakın hızlarda hareket ederler ve evreni sürekli katederler. Evren nötrinolarla doludur. Örneğin güneşten her cm2'ye 1 saniye 61 milyar nötrino gelmektedir. Evren'deki en büyük nötrino kaynakları ise süpernovalardır.

Aşağıda diğer kozmik parçacıkların etkisinden uzak kalabilmek için, yerin 2.100m derinliğinde inşaa edilmiş olan, Kanada'daki Sudbury Nötrino Gözlemevinden bir fotoğrafı görebilirsiniz.




Işınım Bölgesi

Işınsal Bölge ya da Radyasyon Bölgesi olarak da adlandırılır. Bu bölgenin özelliği çekirdekti ısıyı, ısı yayımı şeklinde değil de ışınım yoluyla iletmesidir. Çekirdek'ten yaklaşık 0.7 güneş yarıçapına kadar olan kısmı kapsar.


Tachocline

Güneş'in en az 30% kütlesine sahip yıldızlarda Işınım ve Isıyayımsal Bölgeler arasında bir geçiş bölgesi oluşur. Bu katmanın oluşmasının sebebi katmanlar arasındaki diferansiyel dönüş hızı farkıdır. Güneş iç katmanlarda rijit bir cisim gibi dönerken, dışarıdaki açısal dönüş hızı kutuplarda ve ekvatorda farklıdır. Güneş yarıçapının yaklaşık 4%'ü kadar bir genişliğe sahiptir.


Isıyayımsal Bölge

Plazma ısıyı dışarıya doğru ışıma yoluyla iletecek kadar yoğun olmadığında, ısı, yayılım ile dış katmanlara taşınır. Bu sırada madde soğur ve tekrar çöker ve ışınsal bölgeden ısı alır.


Fotosfer

Işık Küre olarak da adlandırılır. Güneş'in görünen saydam kısmıdır. Güneş'in opak olan katmanına kadar uzanır. Parçaçık yoğunluğu, deniz seviyesindeki atmosferin %1'i kadardır. Aslında Dünya atmosferinden çok daha saydamdır - çok daha az opaktır. Güneş'in 5.500-6.000 K ile en soğuk katmanıdır. Kütlesinin neredeyse tamamını Hidrojen ve Helyum oluşturur. İlk optik incelemelerde Helyum'un daha önce Dünya'da bulunan hiç bir elemente benzemediği farkedildi. Bu elemente 1868 yılında, Yunan Güneş Tanrısı Helios'tan esinlenerek Helyum adı verildi. Bundan 25 yıl sonra Helyum Dünya'da izole edilebildi.


Atmosfer

Işık küre dışarısında kalan kısımlara Atmosfer ya da Gaz Küre denir. Tam güneş tutulması sırasında, Güneş'in etrafındaki atmosferinin bir kısmı gözle görülebilir. Bu atmosfer 4 katmandan oluşmaktadır.

The Sun's Corona During a Total Solar Eclipse

İlk katman Kromosfer ya da Renk Yuvarı olarak da adlandırılır. 20.000 K derece sıcaklığındadır. Fotosfer'in üzerinde yaklaşık 3.000-5.000 km kalınlığındadır ve güneş tutulması esnasında kırmızı renkte gözükür. Yoğunluğu Fotosfer'in %0.01'i kadardır ve bu sebeple genellikle tamamen saydam olarak görünür.

Kromosfer'in dışında sadece mor-ötesi ışını algılayabilen teleskoplarla görülebilen Güneş Geçiş Bölgesi bulunur. Burası son derece karmaşık fiziksel geçişlerin yaşandığı bir bölgedir ve bu sebepten ayrıca isimlendirilmiştir.

Daha dışarıda plazma bulutu halinde Corona ya da Taç Küre bulunur. Corona, Güneş'in milyonlarca kilometre dışına kadar uzanır. Sıcaklığı 1.000.000 K'e kadar yükselir. Sıcaklığın nasıl bu kadar yükseldiği uzun süre bir sır olarak kalmıştır. Şu sıralar sebebin oluşan manyetik dinamolar olduğu en çok kabul gören görüştür. Son derece karmaşık bir dizi fiziksel olay...


Güneş'in Kütle Kaybı

Füzyon sonucunda her saniye yaklaşık 4.5 milyon ton kütle kaybeden Güneş'in bir başka kütle kaybı da güneş rüzgarları sebebiyledir. Saniyede 1.5 milyon ton da bu sebepten kütle kaybı olur. Kaybedilen saniyelik toplam 6 milyon ton, 5 milyar yıl sonra yani Güneş'in şimdiki anladığımız şekilde ömrünü tamamlayacağı zaman, nihayetinde Güneş'in ağırlığını %3.4 kaybetmesine sebep olacaktır.

Dünyamız bu kütle kaybından dolayı her sene Güneş'ten 1.6 cm uzaklaştığı düşünülmektedir ancak bu değer öncelikle ölçüm hassasiyetinden dolayı tartışmalıdır. Diğer taraftan sebepleri için onlarca farklı tartışmalı teori vardır.


Güneş Rüzgarları

Uzay cisimlerini sadece bize gönderdikleri ışınımlar sayesinde inceleyebiliyoruz. Yıldızlar hemen hemen her dalga boyunda ışık yayarlar. Buna elektromanyetik spekturum denir ve gözlerimiz bunun çok ufak bir kısmını görebilir.

Yıldızlarda bulunan elektron, proton ve metaller (astronomide hidrojen ve helyum dışında her elemente metal denmektedir) hızlı bir şekilde dışarı fırlatılmasına yıldız rüzgarı denir.

Sıcaklığın yüksek olması Korona tabakasının genişlemeye çalışmasına sebebiyet verir. İyonize gazda meydana gelen akım, en üst katmandan plazma akışı meydana gelmesine sebebiyet verir.

Güneş'ten ayrılan parçacıklar, hareket yönünün zıttında Heliosfer denilen damlaya benzer bir ortam oluştururlar. Burada parçacıklar 400km/s gibi müthiş bir hıza (1.440.00 km/saat hızla ilerleyen bir otomobil hayal edin) çıkabilirler. Güneş'ten 15 milyar km kadar uzaklaştıklarında artık ses hızının bile altına kadar yavaşlamış olurlar. Buraya Sonlandırma Şoku (Termination Shock) denir. Bu bölgeden sonra rüzgar etkisini devam ettirir ta ki yıldızlararası rüzgara yenik düşüp etkisini kaybedene kadar. Bu bölge Güneş'ten yaklaşık 22 milyar km uzaktadır. Bu bölgeye de Heliyapoz (Hekiopause) denir.


Güneş Patlamaları ve Güneş Lekeleri

Güneş Lekeleri nispeten olarak soğuk bölgelerdir. Güneş yüzeyi 5.500 K iken lekeler 3.000 K civarında olabilir. Siyah olarak gösterilmelerinin sebebi fotoğraflanırken, parlaklık azaltıcı filtre kullanılmış olmasıdır

Lekeler, yerel olarak manyetik alan etkilerinin en şiddetli yaşandığı bölgelerdir. Bu bölgelerde, içeriden dışarıya doğru enerji akışı engellenir ve bu o bölgenin soğuyup çökmesine sebebiyet verir.

Lekenin oluşmasına sebebiyet veren manyetik alan etkisi koptuğundan plazma büyük bir güçle uzay boşluğuna fırlatılır.

Aşağıda kaydedilmiş bir leke grubu görülmektedir. En büyük olanı, Dünya'nın çapının 11 katıdır.

Solar Archipelago - Flickr - NASA Goddard Photo and Video.jpg

Aşağıda 31 Ağustos 2012'de maydana gelen büyük bir patlamanın filtreli fotoğrafı görülebilir.




Dünya'nın Manyetik Kalkanı

Güneş rüzgalarının etkisi aslında yıkıcıdır. Dünya'nın buna karşı bir koruması olması gerekir. Dünya'nın kendi etrafında dönüş hızı ve sıvı bir dış kabuğu olduğundan kayda değer güçte bir manyetik alanı vardır. Buna Manyetosfer denir. Bu katman Güneş yönünde 80 km'den 60.000 km'ye kadar değişen mesafelere kadar uzanır. Güneş'in tersi yönünde ise bu mesafe 300.000 km'yi bulur.



Aurora, Güneş rüzgarlarının Dünya'nın manyetik alanıyle etkileşiminden başka bir şey değildir. Kuzey ışıkları olarak da bilinse de aslında Güney Kutbu'nda da meydana gelir. Aşağıda Dünya'dan ve Uzay'dan iki Aurora fotoğrafı görebilirsiniz.



Diğer bir yandan, Güneş rüzgarlarından (biraz da diğer yıldızlardan) gelen zararlı ışınlar Dünya'nın manyetik alanına yakalanıp Van Allen Radyasyon Kuşakları'nı oluşturur. Bu kuşaklar iç ve dış olmak üzere iki adettir. İç kuşak protonlarca, dış kuşak elektronlarca domine edilmiştir. Buradaki radyasyon, insanlar için çok zararlı olduğu gibi, elektronik cihazlara da rahatlıkla hasar verebilirler. Bu yüzden o bölgedeki uydular çok iyi bir şekilde yalıtılmışlardır. Uzay görevlerinde de, araçlar gene çok iyi yalıtılmış olur ve radyasyonun zayıf olduğu bölgeden geçerler.



Parker Solar Probe

Nasa'nın robotik uzay mekiği Parker Solar Probe (PSP), Güneş'e en fazla yaklaşmış insan yapımı cisimdir. 2025 yılında Güneş'e 10 çap kadar yaklaşacaktır ve yörünge kalabilmek için hızı saatte 690.000 km'ye kadar çıkacaktır. Görev'in amaçları içinde Güneş'teki enerji akışını ve Güneş rüzgarlarının manyetik yapısını incelemek bulunur. PSP Güneş'i 14 derece büyüklükte görebilecektir, dünya'dan gördüğümüzün 28 katı. (Alttaki gerçeğe yakın sanatsal bir çalışmadır.)



--- ---

Güneş Sistemi'nin diğer unsurları - gezegenler, uydular, cüce gezegenler, asteroitler ve diğerleri - gelecek yazımızda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder