insan ayarlı

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Ksenophanes (Felsefe-008)

Elea Okulu'nun kurucusu ve Parmenides'in hocası olan Ksenophanes, Yunan mitolojisine tam anlamıyla karşıdır. Tanrıların insan şeklinde tasvir edilmesini (antropo-morfizm) ve insanlara özgü zaaf ve ahlaksızlıklara sahip olmalarını reddeder. "Tanrılar" fikrini kabul eder ancak tüm tanrılar ve insanlar üstünde Evren'in yegane idarecisi "Bir İlah" fikrine sarılır. Ona göre: “Eğer İlah en kudretli olan ise tek olması lazım gelir. Zira, iki veya daha fazla olsa idi en kudretli olamazdı.”

Esas eleştirisi Homeros-Hesiodosçu insan biçimci çoktanrıcı anlayıştır. Daha ahlaki ve tutarlı bir tanrı anlayışı getirmek istemiştir.O, antropo-morfizmin insanlara özgü bir zihin zaafı olduğu kanaatindedir. Zira, insanlar tanrıları kendileri insan oldukları için insan-şekilli farz ediyorlar; halbuki hayvanların da akılları olsaydı onlar da tanrıları hayvan-şekilli farz edeceklerdi. Aşağıdaki meşhur sözlerinden bunu net bir şekilde görebiliriz.

"Eğer öküzlerin, atların ve aslanların elleri olsaydı ve onlar elleriyle insanlar gibi resim yapmasını ve sanat eserleri meydana getirmesini bilselerdi, atlar tanrıların biçimlerini atlarınkine, öküzler öküzlerinkine benzer çizerlerdi ve onların her birine de kendi türlerine uygun bedenler verdirirlerdi... Habeşler tanrılarının kara ve basık burunlu, trakyalılar ise mavi gözlü ve kızıl saçlı olduklarını söylerler."

Sahip olduğu tevhid (tek-tanrıcılık) inancı neticesinde, her ne kadar antropo-morfizmden ayrılmışsa da geometrik-morfizme meylederek kusurlardan arınmış bir şekil olan küre şeklini İlah'ın şekli olarak kabul etmiştir. Ona göre bu “Bir İlah” şekil ve düşünce itibariyle fanilere benzemez; bütün varlığın, zamanın ve mekanın üstünde, hiç değişmeden ezelî ve ebedî olarak kalır.

Ksenophanes, hem “vahdaniyet” (monoteizm; tek-tanrıcılık), hem de "vahdet” (birlik; monizm) inancına sahiptir. Vahdaniyet’e göre, sadece “bir tek tanrı” vardır. Vahdet’e göre ise, Varlık, (Evren'in tümünün varlığı) bir bütündür. Ksenophanes, bu ikisini birleştirmek suretiyle, panteizm (tümtanrıcılık: Evren'in ya da Doğa'nın Tanrı ile aynı olması) inancına varmıştır. Bu, “İlah'tan başka var olan yoktur” demektir ki bu fikir, bazı Tasavvuf geleneklerinde "La mevcude ill’Allah” ilkesinin ilk şeklidir.

 Ksenophanes, Miletli filozoflardan farklıdır çünkü evrenin meydana gelişi, ana maddenin ne olduğu sorularıyla ilgilenmemiştir. Pythagorasçılar gibi eski dinsel fikirlerin canlandırılmasıyla da ilgilenmemiştir. Pythagoras’ın ruh göçü fikriyle açıkca dalga geçmiştir. Doğa sorunlarıyla değil, sofistler gibi insan ve kültür sorunlarıyla ilgilenmiştir. Yunan toplumunun temel kurum, kavram ve değerlerini sorgulamış ve eleştirmiştir.

Hakkında az bilgi vardır ve bunlar da tartışmalıdır. MÖ 570’li yıllar ile MÖ 470’li yıllar arasında uzun bir ömür sürdüğü tahmin edilmektedir. Kendisinin şair olduğunu düşünen de çoktur ama başta Aristoteles olmak üzere birçok ilk çağ yazarı onu filozof, hatta Elea Okulu’nun kurucusu bir filozof olarak kabul ederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder