insan ayarlı

9 Ekim 2010 Cumartesi

ishi no shita

Onlarca yılın sonunda boş umutların gerçekleşmeme ihtimalinin "sadece bazı zamanlarda" çok düşük olduğunu hatırlayabiliyorduk. Bu onlarca yılın bize kattığı "sözüm ona" iyi tecrübeler bunlardı. Evet, son olarak en değer verdiği de geri dönmek üzere derken üç sene geçmişti. Sonra bunu aslında ne kadar çok istediğini tekrar farkedip bu üç sene de neden daha fazla çaba sarfetmediğine yakındı. Yılların içinden geri dönmek istedi ve gece yatağa ilk uzandığında veya otobüste giderken hep bunu hayal etti. Bu kısır döngü içerisinde hayallerden çıktığı anların yavaştan ve derinden giren sızısı da kendisini akıllandırmadı. Acı çekiyor ve bundan gurur duyuyor sonra tekrar acı çekiyor çünkü gurur insanın kendisine saygısı gibi dursa da dışardan pek de ilgi çekmiyor, takdir toplamıyor. Annesinin oğlunu dünyanın en güzel insanı sanması yetmiyor. 20 yıl geriye dönmekten başlıyor, talihini zorlamak sonra hep daha azına yetinip bir gün öncesine bile dönmek için herşeyini vermeye hazır hale geliyor.

Bunları düşünmek şart değil ama bari herşey gelişi güzel olmasın neler olmuş bu son yıllarda diye bakıyor. Evet çok azı kusursuz hatıralar. Birkaçını hatırlamaya bile cesareti yok. Elindekiler bir bir gidiyor, kavgalar, tartışmalar, haksızlıklar. Evet kendisi için bu kadar zor olan hayat ve kendisi gibi diğerleri ile olan ilişkileri kaçınılmaz mesafeler açıyor. Belki haklı ama kendisi için bile önemi yok. Neredeyse üç sene olacak, olmadan birşeyler yapamaz mıyız?
... ...

"demek ki insanlar birbirine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra, daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor." S.A./K.M.M.