Ahmet Yüksel Özemre'nin Üsküdar'ın Üç Sırlısı kitabının 38, 39. sayfalarından alıntıdır.
Kubbealtı Yayınevi, 4.Baskı, 2012
--- ---
Kubbealtı Yayınevi, 4.Baskı, 2012
--- ---
Eyüp'teki Şah Sultan Bektaşi Dergahı'nın son postnişininin damadı Cavid Bey 4 Mart 1956 günü Niyazi Sayın'a haber göndererek Sucu Ali Fani Dede'nin halet'i nez'ide olduğunu bildirmiş. Derhal dergaha koşan Niyazi Sayın, Dede'yi hareketsiz ve yorganı başını da örten biçimde yatar bulmuş. Yorganı açıp yanaklarını öpmüş: " Dede'ciğim nasılsın?" demişse de Dede'de hiçbir kıpırdanma olmamış. Bunun üzerine oturmuş, üzüntüsünden hüngür hüngür ağlamış. İçinden de " Cebimde 25 lira var. Onu Câvid’e bırakayım da belki doktor ve ilâç için lâzım olur” diye geçirmiş ki yorganın altından Dede’nin: ” Sen o parayı Cavid’e bırakma! Ben yarın göçüyorum. Burada da boşuna bekleme. Yarın gelirsin” diyen sesini işitmiş. Niyazi Sayın’ın dergahı terk etmesinden bir müddet sonra Aka Gündüz Kutbay (vef. 27.08.1979) çıkagelmiş. O da Dede’nin bu hâlinden fevkalâde müteessir olmuş ve neyi ile vedâ kabilinden bir Mevlevi Ayini çalmağa başlamış. Aka Gündüz Kutbay daha ilk notalardan i’tibâren Dede’nin yattığı yerden kalkıp semâ etmeğe başladığını ve âyinin sonunda da gene hiçbir şey olmamış gibi yorganın altına girip yattığını hayretle müşâhede etmiş olduğunu nakletmiştir. Sucu Ali Fâni Dede 5 Mart 1956 Pazartesi günü Rahmânî Emânet’ini Aslî Sâhibi’ne iade ederek bu fânî âlemi terk etmiştir. Kabri Eyüp’tedir.